Sınır Koymanın Önemi
Sınırlar çocuğu destekleyici, koruyucu ve yaşama hazırlayıcı işleve sahiptir. Sınır koymak, güvenlik ve çocuğu yönlendirmek anlamına gelir. Çocuklar bizim “anababa” olmamıza ihtiyaç duyarlar, yani bizim sınırlamalar belirleme de karalı olmamızı ve güvenecekleri bu sınırları onlara sağlamamızı beklerler. Güven ve devamlılık duyguları buna bağlıdır. Çocuklar kabul edilebilir ve edilemez davranış arasındaki çizginin nerede çizildiğini bilmek isterler ve bu şekilde kendilerini güvende hissederler. Çocuğunuzu sınırlar koyduğunuzda ona aslında şu mesajı verirsiniz “seni önemsiyorum, senin güvende olmanı istiyorum ve senin diğerleriyle uyumlu bir şekilde yaşayabilmen için sorumluluk kazanmanı istiyorum”. Sınırsız yetişen çocuklar, kendisine görünürde sunulan bütün olanaklara rağmen, içsel düzeyde kendilerini yanlız ve ilgisiz hissedebilirler. Sınırlar çocukların kendilerini güvende ve kabul edilmiş hissettikleri alanlar yaratır. Çocuk böylece kendine özgü varlığının farkına varabilir. Kendine ve başkalarına saygısı gelişir. Kendini başkalarından ayırt edebilir ve kendi varlığını farklılıklarıyla kabul edebilir. Sınırlar olmazsa bireysel özellikler ve kişilik de oluşmaz.
Sınırlar;
-Çocuğun hareket alanını belirler, istediği ayrıcalıkların elde edilme koşullarını ifade eder.
-Kurallar ve isteklerden farklı olarak, ebeveyn-çocuk ilişkisinde stresin daha aza, savaşımlarının daha nadir yaşanmasına izin verir.
-Karşılıklı saygı oluşturur.
-Çocuğu kendi davranışlarından sorumlu tutar.
-Çocuğun yardım ve destek gibi kavramları anlamasını sağlar.
-Çocuğun var olanı somut olarak anlamasını sağlar.
Toplumsal yaşamda uyumlu olabilmek, kişisel iç huzur ve dengeyi sağlayabilmek için hangi yaşta olursa olsun, herkesin belirli sınırlara gereksinimi vardır. Sınırlar kişisel bütünlüğü koruyabilmek, başkalarıyla iletişimde açık ve net olabilmek için de önemlidir.. Sınırlar bir anlamda kişinin kendisini hangi alanlarda ve nereye kadar geliştirebileceğinin bir ölçüsü gibidir.
Hangi yaştan itibaren?
Biçimi yalın olsa bebeklikten itibaren sınır koyma başlamalıdır. Çocuklara üç yaşlarındayken sınırların konulması, oluşturulması büyük önem taşır. Bu yaşlarda sınırların belirlenmesi hem çok kolay hemde çok zordur. Kolaydır çünkü bu yaşta çocuklar annebabalarına kayıtsız şartsız güvenirler. Zordur; çünkü ebeveynlerin sınırları belirlerken, çocugun birtakım deneyimleri yaşamasını engellemeden veya aşırı tepki göstermeden veya sınırları çok dar tutmadan bunu yapabilmeleri gerekmektedir. Beklentilerinizi açık ve net bir şekilde dile getirmek önemlidir. Üstü kapalı sözlerle değil net ifadelerle belirtin. “Odanı topla” yerine, “her aksam yatmadan önce oyuncaklarını toplayıp sepetin içine koymanı istiyorum” gibi.
-Açık ve net olmak düşüncesizce yapılan cezalandırmaları önler.
-Anlaşılabilir, görülerek denenebilir sınırlar koymak gerekir.
-Çocuğun kendi hayal dünyasına ait sihirli çözümleri göz ardı etmemek önemlidir.
Sınır koymak için zaman yaratın. Çocuğunuz istenmeyen bir davranış yaptığında ayaküstü onu azarlamak yerine, bu konu için özel olarak çocuğunuzu karşınıza alıp beklentinizi dile getirin. Bunu yaparken kızgın bir ses tonuyla değil, nötr bir ifadeyle yapın. "Bağırma!" yerine, "Yüksek sesle konuştuğunda ben rahatsız oluyorum, o yüzden konuşurken biraz daha alçak sesle konuşmanı istiyorum" gibi. Ayaküstü yapılan azarlamalar ancak o an için etkili olacaktır. Uzun süreli ve kalıcı sonuçlar istiyorsanız bu konuya ayrıca zaman ayırıp çocuğunuzla konuşmanız gerekir. Ayrıca devamlı yapılan ayaküstü uyarılar çocuğunuzun kendini kötü hissetmesine, sürekli birşeyleri yanlış yaptığını hissine kapılmasına neden olacaktır. Çocuk ve gencin sınırları; “esnek ama gevşek değil”, belirli ama katı değil”, tutarlı ama değişmez değil”, “yaptırımı olan ama zorlayıcı değil” nitelikte olmalıdır. Aşırı kontrollü, kontrolsüz ve tutarsız sınırlar sağlıklı keşfi engellerken, belirlenen sınırların çok geniş ve gevşek olması çocuğun gerçek yaşamda neyi , ne zaman, nerede, nasıl yapacağını öğrenememesine; davranışlarını düzenleme ve kontrol etmekde zorlanmasına neden olur
Çocuğunuza sınırlar konusunda çok fazla detaylı açıklama yapmak zorunda değilsiniz. Onun çok fazla sorgulamasına neden olursanız işin içinden çıkamazsınız. Bunun yerine kendinden emin bir tavırla ona güven vermelisiniz. Eğer bir açıklama istiyorsa ona bunu basit cümlelerle yapmalısınız. Her kural için çocuğunuzun bir açıklama beklediğini de düşünmeyin. O sizin onu tehlikelerden korumak istediğinizi bilir, nazik bir şekilde yaptığınız sürece rehberliğiniz ona güven verir.
Günümüz yaşam tarzının rahatlık, istenilen şeye kolayca ulaşıp sahip olma, gerekmediği halde tüketmeye yönelik koşulları ne yazık ki sınır koymakta anne babaları zorlamaktadır. Çocuklara “çok rahat” bir hayat sunmak; onlara uzun vadede “yarar” sağlamak değil, “zarar” vermek anlamına geldiği unutulmamalıdır.